BND Scope: 12. Sayı - Veri Körlüğünde Yön Arayışı

Federal hükümetin kapanmasıyla birlikte ABD ekonomisi veri karanlığına girdi. Eylül ayına ait istihdam raporu askıya alındı, göstergeler sustu, piyasalar ise verisiz bir ortamda yön arıyor. Yapay zekâ yatırımları borsaları rekor seviyelere taşırken, işgücü ve göç dinamiklerindeki değişim yeni risk sinyalleri veriyor. ABD ekonomisi kısa vadede belirsizlikle, uzun vadede dönüşümle sınanıyor.

10/4/20256 min oku

ABD ekonomisi bu hafta alışılmış ritmini kaybetti. Her ayın ilk Cuması piyasaların merakla beklediği istihdam raporu bu kez ekrana düşmedi. Nedeni basit ama etkisi büyük: federal hükümetin kapanması. Bu durum sadece Washington’daki idari süreci değil, tüm ekonomi çevrelerinde karar alma mekanizmasını da durma noktasına getirdi. Verinin sustuğu, göstergelerin çalışmadığı bu dönemde yatırımcılar, analistler ve politika yapıcılar “veri körlüğü” içinde yön bulmaya çalışıyor. ABD, uzun süredir ilk kez ekonomi gündemini rakamlar olmadan okumaya çalışıyor.

Gösterge Yokluğunda Pusula Ararken

Bu hafta ABD’de klasik “ayın ilk Cuması” ritüeli bozuldu. Normalde saatler 08:30 ET’yi (15:30 TSI) gösterdiğinde ekranlarımıza istihdam raporu düşer, biz de kahveleri tazeleyip satır aralarını okuruz. Ancak bu kez veriler ekrana düşmedi. Sebebi ise: Federal Hükümetin Kapanması. Hükümetin kapanması, Eylül’e ait istihdam raporunu askıya aldı ve ekonomi cephesinde hepimizin sevmediği bir şeye—veri körlüğüne— sebep oldu. Veriler aslında toplanmıştı. İki eski BLS başkanının aktardığına göre rapor “yayına hazır” durumda; ancak kapanma nedeniyle yayınlanamıyor.

Peki ‘kapanma’ tam olarak ne demek?

ABD’de yıllık bütçe yasasının Kongre’den zamanında geçmemesi durumunda federal hükümetin “zorunlu olmayan” harcamaları durdurması gerekir. Bu da devlet kurumlarının büyük bölümünün geçici olarak faaliyetlerini askıya alması anlamına gelir. Resmî kurumlarda çalışan yüzbinlerce kişi “furlough” (ücretsiz izin) statüsüne geçer, sadece kamu güvenliği, sağlık, enerji ve hava trafiği gibi kritik hizmetler devam eder.

Şuan aslında yaşanan tam olarak bu. Bütçe pazarlıkları sertleşirken “RIF” (kalıcı işten çıkarma) senaryosu yeniden gündemde. Beyaz Saray Bütçe Ofisi (OMB) kurumlara “furlough planlarını hazır tutun, gerekirse RIF seçeneğini değerlendirin” talimatı geçti. Zorunlu hizmetler (Sosyal Güvenlik, Medicare, sınır kontrolü, hava trafiği) sürerken, destek görmeyen kalemlerde daha sert önlemler gündemde.

Senato’daki oylamada kısa vadeli fonlama tasarısı yeterli oyu alamayınca OMB, “kurumlar düzenli kapanma planlarını uygulasın” duyurusunu paylaştı. Bu durum veri akışını da etkiliyor—birçok kurum “sadece zorunlu” modda çalışıyor. Göstergelerin çalışmadığı bu dönemde sizin için bir takım piyasa verilerini toparlamaya çalıştık.

Kapanma uzadıkça bunun ekonomik etkileri de büyüyecek. Kamu çalışanlarının maaş gecikmeleri, veri üretiminin durması, izin sürelerinin uzaması ve özel sektör sözleşmelerindkie belirsizlik ekonomiyi adeta bunaltıyor. Kapanmanın haftalık 7 ile 15 milyar dolar arası GSYH kaybı riski oluşturacağı konuşuluyor. Hazine Bakanı Scott Bessent “büyümeye darbe” ihtimalini açıkça dile getiriyor. Önceki kapanmalarda bazı etkiler sonradan telafi edilse de, veri akışının durması özellikle veriye bağlı politika dönemlerinde ciddi bir boşluk yaratıyor.

Bu ortamda bir başka tartışma ısınıyor: göç dinamikleri. Deutsche Bank’ın son notuna göre göçteki sert düşüş ekonomiye “negatif arz şoku” olarak yansıyabilir. İşgücü artışı yavaşlarsa ücret/enflasyon dengesinde baskı oluşabilir.

Diğer tarafta Goldman Sachs Research, net göçün pandemi öncesi hızın biraz altında normalleşmesi durumunda büyüme etkisinin sınırlı kalacağını savunuyor. Ancak tarım ve inşaat gibi sektörlerde ani arz kaybının fiyat baskısı yaratabileceği notunu düşüyor.

ADP(Automatic Data Processing, Inc)’nin özel sektör verisi ise eylül ayında 32.000 istihdam kaybı yaşandığını gösteriyor. İnşaat, imalat ve finans başlıkları düşüşte; sağlık, eğitim ve bilgi teknolojileri ise artıda. Şimdilik işsizlik oranı %4,3 seviyesinde—tarihsel olarak bu rakam hâlâ düşük bir rakam.

Kamuoyu cephesinde de tablo karışık: CBS News/YouGov anketine göre Amerikalıların büyük kısmı yapay zekânın toplum üzerindeki etkisini “internetin bile ötesinde” görüyor; ancak istihdam tarafında net pozitiften çok temkinli bir iyimserlik hakim.

Özetle, ABD ekonomisinde resmi verilerin olmadığı; kapanmanın ne kadar süreceğinin tartışıldığı; göçün azalması, işsizliğin artışı ve yapay zekânın iş gücüne olan ihtiyacı nasıl etkileyeceği konularının gündemi belirlediği bir 2 haftayı geride bırakırken bu konular önümüzdeki haftaları da tartışılmaya devam edilecek gibi duruyor.

Kapanma neden kayanklandı? Aşağıdaki videoda kısa cevabını bulabilirsiniz:

Genel Değerlendirme

ABD ekonomisi, kısa vadede “verisiz bir dönem”e girmiş olsa da, piyasa davranışları panikten çok içgüdüsel bir temkinlilik sergiliyor. Kapanma, Washington’daki siyasi hesapların sonucu olsa da, etkisi sadece bütçe tablolarında değil; güven, veri ve öngörü zincirinde hissediliyor.

Veri akışının durması, ekonominin nabzını tutmak için kullandığımız göstergeleri bulanıklaştırıyor. Bu da Fed’in “veriye dayalı” politika anlayışını test ediyor. Ancak diğer tarafta, güçlü işgücü piyasası, sağlam hanehalkı harcamaları ve yapay zekâ odaklı yatırım ivmesi ekonominin tamamen raydan çıkmadığını gösteriyor.

Bu tablo, iki yönlü bir senaryo doğuruyor: Kısa vadede verisizlik belirsizlik yaratırken, orta vadede dijitalleşme, enerji dönüşümü ve yeni sermaye akışları büyüme potansiyelini canlı tutuyor. Yatırımcılar açısından ise bu dönem, “gürültü” yerine temel dinamikleri okumayı gerektiren bir süreç olacak.

Kısacası, ABD ekonomisi şu anda ışıkları kısılmış bir tünelde ilerliyor ama motorlar çalışıyor. Veriler geri geldiğinde fotoğraf yeniden netleşecek—ve o an geldiğinde, sabırlı kalanlar için fırsat penceresi genişleyebilir.

Bu içeriğin İngilizce versiyonunu okumak için buraya tıklayın.

BND Consulting olarak, yatırım kararlarınızı destekleyecek içgörü ve stratejik yaklaşımlarla yanınızdayız. Sorularınız için her zaman buradayız.

Yapay Zeka Etkisi Sürerken Veri Eksikliği Yön Arayışını Güçleştiriyor

Piyasalar Rekor Kırdı

Ekim ayının ilk haftasında ABD piyasaları, hükümetin kapanması tartışmalarına rağmen güçlü bir tablo çizdi. 3 Ekim 2025 itibarıyla S&P 500 endeksi 6.715,79 puanla rekor seviyeye ulaştı. Dow Jones %0,5 yükselerek 46.758,28 puana çıktı. Nasdaq Composite, %0,3’lük sınırlı bir düşüşle 22.780,51 seviyesine gerilerken, küçük ölçekli hisselerin performansını yansıtan Russell 2000 endeksi %0,7 artışla haftayı tamamladı.

Haftalık bazda da görünüm oldukça güçlüydü: S&P 500 ve Dow yaklaşık %1,1, Nasdaq %1,3, Russell 2000 ise %1,7 artış kaydetti. Kısacası, piyasalarda kapanma haberleri yankılanırken bile yatırımcıların risk iştahı canlı kaldı.

Yapay Zeka Büyümenin Motoru

Bu iyimserliğin merkezinde, yine yapay zekâ (AI) vardı. OpenAI, çalışanlarının yaklaşık 6,6 milyar dolar tutarında hisse satışıyla şirketin değerlemesini 500 milyar dolara çıkardı. Bu, birkaç ay önceki 300 milyar dolarlık değerlemeden ciddi bir sıçrama anlamına geliyor. Yatırımcılar arasında Thrive Capital, SoftBank, Dragoneer, Abu Dhabi’nin MGX fonu ve T. Rowe Price gibi büyük isimler yer aldı. Bu haber, teknoloji hisselerine moral verirken, özellikle Broadcom, Micron ve TSMC gibi yarı iletken üreticileri haftayı yükselişle kapattı.

Kapanma Yatırımcıyı Güvenli Limanlara İtebilir

Tahvil cephesinde tablo biraz daha temkinliydi. Hükümetin kapanma sürecinin yarattığı belirsizlikle birlikte ABD Hazine tahvili getirileri geriledi. Kısa vadeli tahvillerdeki düşüş, yatırımcıların kısmen güvenli limanlara yöneldiğini gösterdi. ABD doları ise haftayı dalgalı bir seyirle, sınırlı değer kaybıyla tamamladı.

Emtia piyasasında, petrol fiyatları arz ve talep belirsizlikleriyle hafif gerilerken, altın güvenli liman talebinin artmasıyla değer kazandı. Volatilitenin arttığı bu haftada yatırımcılar, enerji tarafındaki zayıflığı değerli metallerle dengeledi.

İstihdam tarafında, ADP (Automatic Data Processing, Inc.) verileri Eylül ayında özel sektörde 32 bin kişilik istihdam kaybı olduğunu gösterdi. Bu tablo, resmi istihdam ve enflasyon verilerinin kapanma nedeniyle gecikmesiyle birlikte, yatırımcıların dikkatini özel sektör göstergelerine çevirmesine neden oldu. Böylece piyasalar için temel yön bulma araçları yeniden tanımlanmış oldu.

Küresel rezervler tarafında ise tablo görece sakin. IMF (International Monetary Fund) verilerine göre, doların küresel rezervlerdeki payı nominal bazda küçük oynamalar gösterse de, kur etkisinden arındırıldığında anlamlı bir düşüş söz konusu değil. “De-dolarizasyon” tartışmaları gündemde kalsa da, şimdilik rakamlar bu iddiaları desteklemiyor.

Sonuç olarak, hükümetin kapanmasıyla oluşan veri eksikliğine rağmen piyasalar moralini korudu. Endeksler rekorlara dokunurken, yapay zekâ hikâyesi bu rüzgârın en güçlü kaynağı olmaya devam etti. Fakat bu güçlü fiyatlamaların ardında, veri akışının yeniden başlamasıyla birlikte değişebilecek çok sayıda bilinmez yatıyor. Şimdilik tablo olumlu, ancak yönü belirleyecek olan yine veri olacak.